PUT:
Allahü teâlâya
inanmayanların taptıkları resim veya heykel.
Allahü teâlâ Kur'ân-ı
kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Kureyş kâfirleri, putların
kendilerine şefâat edeceklerini söylüyorlar. Onlara söyle ki, Allahü teâlânın
izni olmadan hiç kimse şefâat edemez. (Zümer sûresi: 44)
Putları, tapınılan
heykelleri kırmak için ve akrabâya iyilik etmek için gönderildim. (Hadîs-i
şerîf-Berîka)
İbrâhim aleyhisselâm;
"Beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak kıl" diye duâ edince,
Allahü teâlâ duâsını kabûl eyledi. Bu sebeble İbrâhim aleyhisselâmın evlâdından
hiç kimse hiçbir puta tapmadı. (İmâm-ı Mücâhid)
PUTPEREST:
Puta tapan.
Allahü teâlâ Kur'ân-ı
kerîmde meâlen buyuruyor ki:
(Allahü teâlâ) O'nu
(Muhammed aleyhisselâmı) hak ve hakîkat olan dîni tebliğ vazîfesiyle
göndermiştir ki, Hak din diğer dinlere gâlib gelsin. Putperestler beğenmese de
bu böyledir. (Tevbe sûresi: 33)
İdrîs (aleyhisselâm)
diri olarak Cennet'e çıkarılınca, onu çok sevenler, ayrılık acısına dayanamadı.
Resmini yapıp seyr eyledi. Daha sonra gelenler bu resimleri tanrı sandı.
Çeşitli heykeller de yapıldı. Böylece putperestlik ortaya çıktı. (Nişâncızâde
ve Kisâî)
Sâlih aleyhisselâm Semûd
kavmine gönderilen peygamberdi. Bu kavim putperest idi. Sâlih aleyhisselâma
inanmadılar. Sonunda onlara gökten azâb gelip helâk oldular. (Nişâncızâde)